Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Sanskritçe’de “akış” anlamına gelen kelimeden esinlenilen bu 200 metrekarelik ofis binası, yoğun nüfuslu bir bölgenin önemli bir noktasında yer alıyor.
Ofis, beyaz, dalgalı duvarlarla tanımlanıyor. Düşük teknolojili ve takviyeli bir beton olan ferrosementten yapılan bu duvarlar, yoğun kentsel dokuda yapının dikkat çekmesine yardımcı oluyor.
Ferrosementle kaplı odalar, binanın boyunca uzanan bir geçit boyunca konumlandırılmış ve dikey olarak gökyüzü pencerelerine doğru daraltılıyor. Bu, doğal ışığı ve hava akışını teşvik etmek amacıyla yapılmış.
Dış mekandaki suya ve kuraklıkla başa çıkabilen bitkilerle düzenlenmiş özel bir avluya bakan derin pencereler oyulmuş.
Ofise göre, ferrosementin standart beton duvarcılığı kullanmaya kıyasla önemli ölçüde daha düşük bir karbon ayak izi var ve aynı zamanda binanın organik formunu şekillendirmeye yardımcı oluyor.
The Grid Architects, proje için çabalarının bir uzantısı olarak tasarımı doğal çevre ve kullanıcıların refahı gözetilerek gerçekleştirdiğini belirtiyor.
The post Heykelsi Forma Sahip Bir Ofis Binası appeared first on Arkitera.
